


1900’ lü yılların başlarından buyana ticari olarak gelişim gösteren Ejder Meyvesi Pitaya’nın ana vatanı Orta Amerikadır sonradan Güney Amerika, Uzak Doğu, Avustralya ve diğer kıtalar ve ülkelere de yetiştirilmeye başlanmıştır.Tropikal iklim şartlarına uyum sağlamış olan bu bitki Türkiye gibi geçiş iklim şartlarının yer aldığı Ilıman iklim kuşaklarının da bir kısmına uyum sağlamaya başlamıştır.Temelde dış kabuk kısmı pembe, sarı ve yeşil olarak iç et kısmı beyaz pembe, kırmızı ve mor olmak üzere toplamda 100 e yakın türü mevcuttur. Ülkemizde bu türlerden 50 civarında bir kısmı uyum sağlamış ve bu cinslerden elde edilen daha farklı alt türler de geliştirilmektedir.
Kaktüsgiller ailesinden bir bitkinin meyvesi olan pitaya ya da bilinen diğer bir adıyla ejder meyvesi, pembe, kalın ve farklı kabuğunun altında susama benzer siyah çekirdekleri olan beyaz ya da kırmızı bir meyve.
Beyaz ya da kırmızı diyoruz, çünkü pitayanın iç kısmının hangi renkte olacağı türünden türüne göre değişiklik gösteriyor.
Türkiye’de, özellikle Mersin’de de yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan bu güzeller güzeli meyve, dünyadaysa en çok Meksika, Orta ve Güney Amerika, Endonezya, Vietnam, Malezya gibi birçok farklı yerde bulunabiliyor.
İsmine gelince, henüz ülkemizde yeni yeni bilinirliği arttığı için farklı kültürlerin etkisiyle pitaya, pitahaya, ejder meyvesi, çilek armudu, kaktüs meyvesi ya da dragon fruit olarak anılabiliyor.
Pitaya, içinde bolca C vitamini bulunduğu için bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Yine C vitaminin etkisiyle güçlü antioksidan özellik gösteriyor, vücuda serbest radikallerin girmesini önleyerek bizi hastalıklardan koruyor.
Pitayanın içinde kalsiyum da oldukça fazla olduğundan kemiklerin gelişimi ve sağlığı açısından olumlu etkilerde bulunuyor.
Kan basıncını düşürdüğünden yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların önüne geçiyor, iyileşme sürecine destek oluyor.
Bol miktarda likopen içeren pitaya, likopenin etkisiyle kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.
Çözülebilir lifler, potasyum ve düşük şeker oranıyla Tip 2 diyabet hastalığının da önemli destekçilerinden oluyor.
Kalorisi yok denecek kadar az olması yetmezmiş gibi bir de lifli yapıda olması sayesinde zayıflamaya yardımcı oluyor.
Vucudun nem dengesini koruması nedeniyle özellikle cilt kuruluğu yaşayanlar için en doğal çözümlerden oluyor.
İçindeki potasyum sayesinde göz sağlığına da destek olmayı unutmayan pitaya, özellikle göz kuruluğu çekenlere çok fayda sağlıyor.